Bir sabah daha, kendimle uyandım.
Çayı koydum ama içmedim,
Sanki her yudumda başka bir eksikli.
Kahvaltı değil mesele,
Dün de doymamıştım zaten.
Şehir yine bildiğin gibi;
Ne selamı eksik sokakların,
Ne de sırtı dönük insanların.
Yüzümü astığım bir aynaya
Uzun uzun bakıyorum bazen –
Tanımadığım biri var orada.
Eskiden daha kolaydı bazı şeyler,
Mesela susmak.Şimdi dilim bile yorulmuş,
Kime ne anlatsam,
Kendime bile inandıramıyorum.
Kader dedikleri o ince yazı
Galiba en kalın harfle yazılmış bana.
Ne sildim, ne silebildim
Ne de “olur böyle şeyler” diyebildim.
Ama yine de ayaktayım işte,
Yani görünüşe göre…
Bir defterin arasında
Kurumuş bir çiçek gibiyim işte, anla…
Kimse açmaz, kimse bakmaz,
Ama o sayfa hâlâ kapanmaz.
Bir yanıt yazın