Ben çok sessiz kaldım anne.
Bazen sesim boğazımda düğümlendi, anlatmak isterken harfler beni terk etti.
Kimi zaman aynalarda tanımadığım bir yüzle göz göze geldim.
İçimde biri hâlâ ağlıyordu ama kimse duymuyordu…
Sen bile.
Gece olunca sanki yıldızlar üşür gibi bakıyordu bana,
Bense battaniyeme sarılıp portakal kabuklarını ezdim,
İçinden çıkan o turuncu koku var ya anne
İşte o bana senin olmadığın bir hayatı hatırlattı.
Yalnızlık, odanın köşesinde kırmızı kurdeleli bir hediye gibi duruyordu,
Ama açınca içinden ses değil,
kırık camlar, eksik günler, aniden susan kahkahalar çıkıyordu.
Bir deftere yazar gibi kendimi susturdum.
Her satırda biraz daha unutuldum.
Belki de hiç yazılmadım, bilmiyorum.
Ama işte…
Büyüdüm.
“Fakat dizlerimdeki çocukluk yaram çarşafa yapıştı anne üfle…”
Yalancı bir düş gibi kaldım.
Yastığımda her gece biraz daha eksiliyorum.
Sen fark etmeden.
Bir yanıt yazın