Dilimden çıkan her bir kelimeye mühür vurdum.
Susanlar daha iyi anlaşıyorken şu dünyada,
Anlatmaya çalışsam kırılan şu kalbimin hüznünü,
Neye yarar, içi kapkara katran dolmuşken?
Bileklerimde ısırgan otundan yapılma bir kelepçe varken…
Sözlerim sevişmekten ve kırılan bir kalpten bahsediyor.
Çünkü masum sevişmeler geçmişte kaldı,
Geçmişte kaldı benim de mutluluk saydığım nefesler.
Hüzünlü bir gölgem var benim, boynu bükük yürüyen;
Sözlerimde ondan ilham almış olacak ki
Gözlerimden akan yaşlar, ancak dilimde büyütüyor
Daha yeşermeden kuruyan ağaçları.
Oysa beni kurtarır diye tutunmuştum;
Hayat uçurumundan düşmek üzereyken
İnanmıştım…
Yanılmışım, dağladılar kalbimi.
Bir yanıt yazın