Prangalar eskittim hayallerime giden yolda,
Sizinki yasaysa benimkide isyan!
Çünkü ben gördüm zincirlerin pasını.
Ve duydum, kör kuyularda yankılanan ahüzarları.
Ben sabahı beklemedim, geceyi dürttüm,
Karanlıkla dost oldum, yıldızları sürdüm.
Bir lokma ekmeğe satmadım düşlerimi,
Terle suladım, gözyaşıyla büyüttüm.
Kiminize göre suç, kiminize delilik belki
Ama ben, yüreğimin hizasında yürüdüm.
Kurşun gibi değil, kelime gibi ağırdım
Bir mısrada vatan oldum, bir mısrada sürgün.
Kula kulluk etmeden geçtim bu yolları,
Zulme alkış tutmadım, suskun kalmadım.
Ben Nazım’ın kelamıyım, Zeynep’in düşüyüm
Dünya darağacıysa, umut ipte sallanmaz, yaşar!
İstersen buradan devam edelim birlikte. Bu şiiri isyanın, umudun ve çocuk kalbinle öre öre büyütelim. Ne dersin?
Bir yanıt yazın