Tefekkür-i Firkat

Unutmak ne büyük nimetmiş meğer
Lakin nisyan her gönle nasip olmaz imiş
Ben, hâfızasıyle mağrur bir serâpın
Âvâzına tutulmuş bir mücrim gibi beklemekteyim.

Mâziyle meşgul aklım,
Bir mürûr-i hayâlinle tenâsül ediyor gecelere
Ve her gece, içimde bir hicrân-ı devrân
Gönlümde bin pare inkisâr…

Sen bilmezsin,
Ben kelimeleri kalbime giydiririm
Sükûtla seyrederim zeval bulmuş âlemimi
Zîrâ her hatıran, bir nefhâ-yı âh ile
Kandilimde köz tutmakta.

Bir tebessümün titrek ışığındaydı hayâlim
Lâkin ne vakit ki teveccühün
Gurbetin lisanına büründü,
Ben, kendi dilimde yetim kaldım.

Hüznüm,
Sırat köprüsünden daha incedir şimdi
Ve adım her geçtiğinde hatırana
Bir yitik secdeye dönüşür dualarım.

Ey meçhûlün vüs’atiyle büyüyen şekvâm,
Ben seni,
Unutamadığımı unutmakla cezalandırıyorum artık
Ve her “iyiyim” dememde
Bir hicv-i hasret gizliyorum, seni en iyi senin bilmediğin yerden.

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Biz Muamma,

Sanatın sınırsız dünyasında özgürce dolaşan, ifade biçimlerine kalıplar koymayan, düşünen ve üreten bir topluluğuz. Muamma, sanatın her dalına dokunarak yeni bakış açıları sunmayı, bağımsız ve özgün içerikler üretmeyi amaçlayan bir oluşumdur.

Bizim için sanat, sadece estetik bir olgu değil, aynı zamanda düşünceyi besleyen, sorgulatan ve dönüştüren bir güçtür. İşte bu yüzden, kendimizi tek bir tanımın içine hapsetmiyor, sanatın içinde özgürce var oluyoruz.

Bize Ulaşın!