Odamı toparlarken dışarıdan gelen neşeli kahkahalar, açık camdan içeri süzüldü. Çocuklar oyun oynuyordu; bağrış çağrış içinde, birbirlerine karışan cümlelerle… Dünya onların sesinde daha yumuşak, daha renkli gibiydi. Ellerimde eski bir kitap, tozlu bir oyuncak, silmeye çalıştığım ama geçmeyen bir leke vardı sanki zamanın içimde bıraktığı. İstemsizce gülümsedim. İmrendim. O an öylece durdum ve bir şeyler içimde kıpırdadı. Ama ben çocukları sevmezdim ki… diye fısıldadım kendi kendime, neredeyse utanarak. Yine de neden kalbimin bir kenarında bu tanıdık sızı?
İçimde ukde kalmışlığın sızısı mı bu?
Saklambaç oynamayı bilmeden büyüyen, ağlarken annesinin dizine yaslanamamış bir çocuk vardı içimde. İzin verilmemiş bir çocukluktu belki benimkisi; acele büyütülmüş, dertleri çabuk öğretilmiş. Onların gülüşü bana geçmişimin neşesizliğini hatırlattı belki de. Gülmeleri beni incitmedi, ama içimde bir şeyleri kanattı. Belki ben çocukları değil, onların kayıtsız mutluluğunu kıskandım. Belki de en çok, bir zamanlar bende olan ama hatırlamaya korktuğum bir çocukluğun silik anısını.
Ve şimdi toz bezini bırakıp cama yaslanıyorum. Sessizce izliyorum onları. Her biri, bir yarım gülüşü tamamlıyor içimde. Adını koyamadığım bir özlem sarmalıyor beni: oynanmamış oyunlar, yazılmamış mektuplar, sarılınmamış anlar… Belki de artık çocukları değil, kendimi affetmeye çalışıyorum.

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Biz Muamma,

Sanatın sınırsız dünyasında özgürce dolaşan, ifade biçimlerine kalıplar koymayan, düşünen ve üreten bir topluluğuz. Muamma, sanatın her dalına dokunarak yeni bakış açıları sunmayı, bağımsız ve özgün içerikler üretmeyi amaçlayan bir oluşumdur.

Bizim için sanat, sadece estetik bir olgu değil, aynı zamanda düşünceyi besleyen, sorgulatan ve dönüştüren bir güçtür. İşte bu yüzden, kendimizi tek bir tanımın içine hapsetmiyor, sanatın içinde özgürce var oluyoruz.

Bize Ulaşın!