Yakup kadar ağlamadan Yusuf’a ulaşılır mı?Gözyaşıyla yıkanmamış bir yol, vuslata çıkar mı?Nice bekleyişler var ki, kalbin en kuytusunda sessiz bir harita gibi durur. Yusuf, güzelliğin, masumiyetin ve kayboluşun adıdır. Yakup, sabrın, körlüğün ve yine de inancını yitirmeyişin hikâyesi. Sen Yusuf’u arıyorsan, önce Yakup gibi sevmeyi öğrenmelisin. Öyle bir sevgi ki, özlemiyle gözlerini beyaz eden, yıllarla değil anlarla ağırlaşan bir sevgi. Her güne bir ümitle başlar Yakup; “Belki bugün…” der, “Belki bu sabah kokusunu alırım, belki bu gece rüyamda görürüm…” Ve işte en zor yer burasıdır zaten: Umudu, kayıpların ortasında diri tutmak. Her “yok”un içinde, bir “var”ı sezip ayakta kalmak. Her suskunluğun ardından, bir yankıyı duyar gibi kulak kesilmek. Yusuf’a giden yolların haritası gözyaşıyla çizilmiştir. Yol, kalbinin içinden geçer; ve o yol, ancak hasretle yürünebilir. Yakup kadar ağlamadan Yusuf’a ulaşılmaz çünkü… Yusuf, seni sadece sevdiğin kadar değil, sabrettiğin kadar sevecek. Güzele ulaşmak, güzellik kadar acıyı da göze almayı gerektirir. Çünkü Yusuf’un gülü, dikenle çevrilidir. Ve o dikeni eline batırmadan, kokusunu duyamazsın. Her çağın Yusuf’u var; bir hayal, bir sevgili, bir düş, bir kurtuluş… Ama her çağın Yakup’u da var; gözlerinden akan sabır, içinden konuşan dua. Ve her Yakup bilir ki, kaybetmek bazen bulmanın ilk adımıdır. Zarar zannettiğimiz şey, bazen kalbe kazanç olarak geri döner. Yusuf’a ulaşmak istiyorsan, kuyulara düşmeye de razı olmalısın. Kuyular ki, seni büyüten, seni arıtan, seni Yusuf’a yaklaştıran karanlıklardır. Yakup’un gözyaşıyla sulanır o kuyular, Ve o gözyaşı, toprakta bir çiçek gibi Yusuf’u büyütür. Yakup kadar ağlamadan Yusuf’a ulaşılmaz çünkü… Ağlamayan göz, hakiki güzelliği göremez. Susmayan dil, içten dua edemez. Ve aşkı, sadece isteyen değil; onun için sabreden, onun için yanan, onunla eriyen hak eder. Sen de Yusuf’unu arıyorsan, sabretmeyi öğren. Yakup gibi dua etmeyi, Yakup gibi beklemeyi, Yakup gibi kör olmayı… Gözlerini dünya aldatmasın. Çünkü bazen görmek, gözle değil, kalple olur. Ve Yusuf, kalbinle baktığında çıkacak karşına. Unutma, Yakup kadar ağlamadan, Yusuf’a ulaşılmaz. Ve Yusuf’a ulaşan her yürek bilir: En güzel vuslatlar, en uzun bekleyişlerin çocuğudur.

Bir yanıt yazın