• Marketteydim. Reyonlar arasında gezinirken gözüm bir rafa takıldı. Parlak etiketli, pastel tonlarda bir kutu… İçinde ne olduğunu bile bilmediğim fakat içgüdüsel olarak işlevsel ve güvenilir olduğunu düşündüğüm bir ürün. Ambalajı çok güzeldi. Bir anda sepetime attım. Halbuki neyi satın aldığımı bilmiyordum: ürünü mü, yoksa bana hissettirdiği duyguları mı? Belki de…

    Okumaya Devam Et→: Ambalajı Güzel Diye Alınan Hayatlar
  • Çok değiştim. Ne yazacağımı bilmiyorum. Aldım elime kalemi birden amansızca. Kafam durgun bir saat gibi. İlerliyor fakat aynı yere gelip duruyor. Bir dinginlik hakim Rüzgar esiyor savuruyor kıvırcık saçlarımı. Savruldukça kendimi buluyorum. Biraz asi fazlasıyla hassas. Bu ipte yürümek çok zor lakin gördüğüm o güçlü kadın korkmadan bakıyor manzaraya. Manzara…

    Okumaya Devam Et→: Uçurumda Yürüyen Kadın: Hassaslığın Manzarası
  • Bazı insanlar vardır… Onlar sokakta geçerken sessizce geçerler. Kimseyi rahatsız etmeden, kimsenin dikkatini çekmeden, sanki görünmez bir zaman makinesinden inmiş gibi… Omuzlarında yılların yükü, ellerinde sabrın nasırı, gözlerinde binlerce kez batıp çıkan gün batımı vardır.Gözüm takılıyor bazen. Otobüs duraklarında, park banklarında, cami avlularında, eski kahvehane köşelerinde oturan yaşlı adamlara ve…

    Okumaya Devam Et→: Kırışıklıklarda Unutulmuş Zamanlar
  • Anne üfle

    Ben çok sessiz kaldım anne.Bazen sesim boğazımda düğümlendi, anlatmak isterken harfler beni terk etti.Kimi zaman aynalarda tanımadığım bir yüzle göz göze geldim.İçimde biri hâlâ ağlıyordu ama kimse duymuyordu…Sen bile. Gece olunca sanki yıldızlar üşür gibi bakıyordu bana,Bense battaniyeme sarılıp portakal kabuklarını ezdim,İçinden çıkan o turuncu koku var ya anneİşte o…

    Okumaya Devam Et→: Anne üfle
  • Kendini kaybetmek üzerine kurulu bir ıstırap içinde kalabilir varlık. Toplumun içindeki yalnızlığı vücudunun her noktasına nüksettiğinde anlar artık yalnız olmanın ıstırabını. Kendini kaybetmek üzerine kurulu bir ıstırap içinde kalabilir varlık. Toplumun içindeki yalnızlığı vücudunun her noktasına nüksettiğinde anlar artık yalnız olmanın ıstırabını. Çünkü kalabalığın içinde yalnız olmak, boş bir odada…

    Okumaya Devam Et→: Istırap: Bölüm 5 Kayıp
  • Tak Eden Canlar

    Bazı şeyler ne acı…Ve ne kadar adaletsiz,Bir yanımız çölde susuzluktan çatlıyor,Bir yanımız köpüklü kahvelerde boğuyor vicdanını. Bir çocuk, incecik teninde savaş izleri taşırken,Bir diğeri marka çantasında şımarıklık taşıyor.Bir baba, çocuğuna mama alamadığı için kendini asarkenBir başkası yediği üç tabak yemeği beğenmiyor,Ve televizyonlarda, haberlerin arkasında kahkahalar yükseliyor.Çünkü acı, reytinge kurban,Ve gözyaşı,…

    Okumaya Devam Et→: Tak Eden Canlar
  • Istırap, varlığın kendini tanımasıyla başlar.Peki, “Kimsin ben?”Şunu kabullenmek gerekir ki, varlığın kendine anlattığı çoğu şey ya yalandır ya da etrafındaki varlıklardan ona yapıştırılmış etiketlerdir. Ailenden öğrendin, toplumdan, sınıf arkadaşından duydun; yetmedi, başkalarına da böyle söylediler ve sen de buna inandın. “Ben buyum,” demeyi kendine yedirdin.Giydiğin en ufak bir kıyafet bile…

    Okumaya Devam Et→: Istırap: Bölüm 4 Kimsin Ben?
  • İstırap çeken varlığın benzediği çok şey vardır aslında. Ama bana sorarsanız en acınası, kendi ellerimizle inşa ettiğimiz yürüyen merdivenlerdir. Evet, yanlış duymadınız. Yürüyen merdiven. Şaşırmayın sevgili, güzel, fevkalade, mükemmel, kusursuz okuyucularım; siz de farkındasınız ki bu dünyada işlevini yitiren her şey bir anda yalnızlaşır. Bir düşünce deneyine çıkalım. Gözlerimizi Kızılay’a…

    Okumaya Devam Et→: ıstırap: Bölüm 3 Benzerlik
  • Adını bir kez söyledim, geri kalan her şeyi içimde fısıldadım.Sen gideli ne kadar oldu bilmiyorum,belki de hiç gelmedin.Ama ben seni, sanki bir ömrü birlikte geçirmişiz gibi özlüyorum.Zamanın içinden yürüyüp geçiyorsun hâlâ,ayak izlerin yok, sesin yok,ama ben her geceboş duvarlara seni anlatıyorum.Bir salıncağın ucunda asılı kaldı içimdeki çocuk,ne ileri sallanabildi, ne…

    Okumaya Devam Et→: Olvido’nun Sustuğu Yerden
  • KENDİME MEKTUP

    Yarın bir yaş daha alıyorum. Ve bilmiyorum bu ne demek… Daha mı büyüdüm, yoksa sadece daha mı yoruldum? Bazen kendime sarılmak istiyorum ama kollarım bile yetersiz kalıyor gibi. İçimde bir çocuk var, sesi kısılmış, bağırmak istiyor ama hep usul usul fısıldıyor: “Buradayım.”Bu hayat, beni çokça eksiltti. Sevgisizliğin, varla yok arası…

    Okumaya Devam Et→: KENDİME MEKTUP

Biz Muamma,

Sanatın sınırsız dünyasında özgürce dolaşan, ifade biçimlerine kalıplar koymayan, düşünen ve üreten bir topluluğuz. Muamma, sanatın her dalına dokunarak yeni bakış açıları sunmayı, bağımsız ve özgün içerikler üretmeyi amaçlayan bir oluşumdur.

Bizim için sanat, sadece estetik bir olgu değil, aynı zamanda düşünceyi besleyen, sorgulatan ve dönüştüren bir güçtür. İşte bu yüzden, kendimizi tek bir tanımın içine hapsetmiyor, sanatın içinde özgürce var oluyoruz.

Bize Ulaşın!