-
Okumaya Devam Et→: Nidânın Yıldızlarla Dansı
Gözlerinde ölümün soğuk dokunuşu var yüreğimde bir mehtap, alevler arefesinde Yârin bayramlık hevesiyle yanıp kül oluyor, savruluyorum.Sensizliğin kefene sardığı yüreğinle sarmalanıyorum.Sözlerim sana, değil, tabutumu omuzlayan aşıklarına. Ardında yıldızların solgun ışığı.Dibindeyim karanlık bir kabrin,sessizce.Yankılanan sessizlik, yalnızca senin sesinle.Acılar, kalbimde çıkartılamayan yaralar gibi. Ruhumun derinliklerinde bir fırtına sessizlikte kaybolmuş bir gemi gibiyim…
-
Okumaya Devam Et→: Kendime Mektuplar
Bir sabah daha, kendimle uyandım. Çayı koydum ama içmedim, Sanki her yudumda başka bir eksikli. Kahvaltı değil mesele, Dün de doymamıştım zaten. Şehir yine bildiğin gibi; Ne selamı eksik sokakların, Ne de sırtı dönük insanların. Yüzümü astığım bir aynaya Uzun uzun bakıyorum bazen – Tanımadığım biri var orada. Eskiden daha…
-
Okumaya Devam Et→: Serin Suların Çocuğu
Ben serin sularda yüzüyorum,üşüyerek, ama korkmayarak,tenime dolan sessizlikle dost olmuşum,karanlıkta bile parlayan yosunlara sarılarak. Sense kıyılarda koşuyorsun,ayaklarının altından köpükler kaçıyor,gülüşlerin havada uçuşuyor,hiçbir yere kök salmadan, hiçbir şeye dokunmadan. Ben derinlerin şarkısını duydum,gözlerimi kapayıp, kalbimle dinledim,acı, umut, yalnızlık ve sevinç…hepsi, suyun altında aynı anda nefes aldı benimle. Sense rüzgarı yakalıyorsun,hafifliğinle, hızınla,ve…
-
Okumaya Devam Et→: Tefekkür-i Firkat
Unutmak ne büyük nimetmiş meğerLakin nisyan her gönle nasip olmaz imişBen, hâfızasıyle mağrur bir serâpınÂvâzına tutulmuş bir mücrim gibi beklemekteyim. Mâziyle meşgul aklım,Bir mürûr-i hayâlinle tenâsül ediyor gecelereVe her gece, içimde bir hicrân-ı devrânGönlümde bin pare inkisâr… Sen bilmezsin,Ben kelimeleri kalbime giydiririmSükûtla seyrederim zeval bulmuş âlemimiZîrâ her hatıran, bir nefhâ-yı…
-
Okumaya Devam Et→: 23 Nisan
Elbette de çocukken daha özgürdük;düşünmekte, yaratmakta, oynamakta… Çünkü o zamanlar sonucu değil, sadece oyunu bilirdik. Bizi mutlu eden şey, bir şeyi ortaya koymaktı. Her şeyden önce, içimizden geldiği gibi yaşardık. Zamanla değişti bu. Bir çerçeve çizdik önce, sonra o çerçevenin içine sıkıştık. Başkalarının ne düşündüğünü düşündük;toplumun, çevrenin, kuralların ne dediğini……
-
Okumaya Devam Et→: suskunluğumun çığlığı var
Anlatamıyorum, sadece susuyorum .Dil suskun lakin gönlüm değil işte. Ne kadar ölsemde susamıyorum kendi içinde, sürekli bağırıyorum. Ne yapsam susamıyorum, hissetmiyorum. Ağlayamıyorum eskisi gibi, ya da susamamaktan korkuyorum. Konuşmak istemiyorum. Hissettiklerimi kağıda dökemiyorum. Ben böyleyken sen benden bir şey bekliyorsun. Bekleme ne olur. Ben ben değilim çünki. Vazgeçtim benden aldıklarından,…
-
Okumaya Devam Et→: Sükunet
Karşımda duruyorsun, bana bakıyorsunNiçin küskünsün bana öylece bakıyorsun?Çığlıklarını sükunetinle bastırdığın için mi?Yoksa bir umut ışığı için mi?Söylesene nedir gözlerindeki bu derinlik?Sisli, dumanlı, karışık, uzak..Bakma gözlerime öyle dağınık, bitik, uzak..Kocamansın tıpkı hayallerimdeki gibiGüçlüsün lakin tek kelime etmiyorsun.Bu yüzden midir bütün dertleri barındırdığın.. Bak hala duruyorsun ,dimdik.Karşımda değilsin bu seferHayal edebildiğim her…
-
Okumaya Devam Et→: Büyümüş Çocuklar
Büyümüş çocuklardık biz Portuga. Öğrenmeye hayattan başlamıştık. Oyunlar yerine gerçeklerle vakit geçirmiş, düştüğümüz vakit ağlamak yerine kalkmaya çalışmıştık. Ellerimiz çamurdan değil de pislikleri toparlamaktan kirlenmişti. İlk yaşlarımızı ilgi için değil acıdan akıtmıştık. Gezip, tozup, dağıtacağımız yaşta oturmuş dünyanın tüm yükünü sırtlamıştık. Dimdik yürümemiz gereken yerden kamburumuzla geçmiştik. Bileklerimizi kanatmış, boğazımıza…
-
Okumaya Devam Et→: Sevgili Portuga’ya
Bilmem seni nerede bulacağım.Belki bir rüzgarın esintisinde,Belki bir çocuğun gözlerinde,Belki de hiç var olmamış bir masalın içinde…Ama işte sana yazıyorum,İçim kan ağlarken, yüreğim dağlanırken,Bir ses, bir dokunuş ararken bu sessizliğin içinde.Gözyaşı deryasında boğulup durur yüreğim,Sanrıların içinde yönümü bulmaktan acizim.Ne bir limanım var dinlenecek,Ne de bir kurtaranım var beni bu dertten…
-
Okumaya Devam Et→: İçim Yangın Dışım Deniz
Hiç kimsenin hissedemediği bir kırgınlık taşıyorum. Cenaze taşımak gibi ölü bir taşıyorum içimde. Köşeye geçmiş yüzü duvara dönük bir çocuk gibi ağlayasım geliyor, bilmiyorum. Sanki içimde iki ruh var. Biri olabildiğince tozpembe bakıyor dünyaya. Heyecanı hep taze. Bir diğeri simsiyah her şeyin farkında ve gerçek. Lakin ağır geliyor bedenime. Sanki…