-
Okumaya Devam Et→: Nazım Gibi
Prangalar eskittim hayallerime giden yolda,Sizinki yasaysa benimkide isyan!Çünkü ben gördüm zincirlerin pasını.Ve duydum, kör kuyularda yankılanan ahüzarları. Ben sabahı beklemedim, geceyi dürttüm,Karanlıkla dost oldum, yıldızları sürdüm.Bir lokma ekmeğe satmadım düşlerimi,Terle suladım, gözyaşıyla büyüttüm. Kiminize göre suç, kiminize delilik belkiAma ben, yüreğimin hizasında yürüdüm.Kurşun gibi değil, kelime gibi ağırdımBir mısrada vatan…
-
Okumaya Devam Et→: YÜCE KATLARIN MUKTEDİRLERİNE
Bilin ki bu satırları kaleme alan kişi, merdivenin en alt basamağında, artık pas tutmuş bir vicdanla, soğumuş duvarlara yaslanmadan yazmaktadır. Bu mektup ne bir şikâyet dilekçesidir, ne de merhamet niyazı. Bu bir aynadır. Yüzünüze tutmasanız da, yansıması teninize düşecektir.Her sabahınız kahkahalarla mı açılıyor, bilmiyorum. Ama bizim sabahlarımızda kahkaha değil, “susma”…
-
Okumaya Devam Et→: Varoluşun İsyanı
İnsanlığın varoluşla mücadelesi yüzyıllardır devam eder. Bunun en güzel örneklerinden biri, MÖ 5. yüzyıla tarihlenen, Aiskhylos tarafından yazılan Zincire Vurulmuş Prometheus tragedyasıdır. Bu tragedyada, Yunan mitolojisinin asi karakteri Prometheus, tanrılardan ateşi çalarak insanlığa bir armağan sunar. Burada ateş, bilgi ve bilmekten gelen özgürleşmeyle ilgili bir metafor olarak kullanılır. Peki, insanlar…
-
Okumaya Devam Et→: Kör Baykuş Kitap Yorumu
“ O anda gerçekten üstün olduğumu hissettim. Ayaktakımının üstündeydim, olağanüstü dünyanın üstündeydim ve hatta insan şehvetinin ürünü olan tanrıları aştığımı hissettim. Bir tanrıdan bile daha büyük bir tanrı olmuştum çünkü içimde sonsuz ve ölümsüz bir değişim hissediyordum.” Burada yazar, tanrıları insan şehvetinin bir ürünü olarak sunmaktan çekinmiyor. Hem ironik hem…
-
Okumaya Devam Et→: Yoruldum
Yoruldum…Koşmaktan, ya da çalışmaktan değil,Nefes almaktan yoruldum!Aynaya baktığımda anladım,Aslında her gülenin, mutlu olmadığını.Kahkahaların ardındaki Ürkek üzüntüyü,Yorgundum aslında!Gözlerim doluydu, dokunsalar ağlardım.Anlarlar sanıp,Kimsenin bir şey demediği, o saatte anladım.Kötüyüm demedim, ne olduğunu sorarlarda,YORGUNUM! diyemem diye konuşamadım.Elimi kaldıracak halim yoktu.Bir dal sigarayı yakmak için,Çakmağa uzandığımda anladım.Sessizdim, bitiktim, tükenmiştimO duman, gözlerimi yaktığında anladım.Hissizdim aslında,…
-
Okumaya Devam Et→: Hapishane mi, kutup mu?
Yazıma daha önce hiç hapis duvarlarına çizik attınız mı ya da hiç kutuplarda soğuğun altında bir gece mahsur kaldınız mı diyerek başlamak isterdim. Biliyorum ki bu yazı yalnızca “özgür” kişiler tarafından okunabilecek. Başka bildiğim bir şey ise, ideolojik kutup hapishanelerinin buzullardan daha soğuk olduğudur. Diyelim ki Antarktika’da mahsur kaldınız. Yeteri…
-
Okumaya Devam Et→: Duvarlar
Bulutlar üstümde ağlarken yollarım çoktan çamurluydu. Bir virgül koydum hayatımın yirmili yaşlarına. Oysa zaman mefhumunu çoktan yitirmiş bir derviştim ben. Alıp veremediğim bir şeyler vardı akrep ve yelkovanla,altın renginde, sinir bozan o saatin sarkacıyla. Kıskanırdım belki, hayallerdim kendimi;ben sallanırdım sarkacın yerine, o izlerdi beni uzaktan. Nefes alarak öldüm ben, benim…
-
Okumaya Devam Et→: İnsanoğlu Benliğinden Oldu!
İnsanoğlu unuttu,sabahın serinliğinde içilen çayın sıcaklığını,bir annenin sessizce saç okşayışını,bir kedinin sokulganlığını,rüzgârın tenine fısıldadığı masum öpücükleri… İnsanoğlu unuttu,yağmurun altında ıslanmayı,avuç içindeki nasırları,göz göze gelmenin büyüsünü,ve bir dostun sıcacık gülüşünü… Gökyüzüne bakmayı unuttu,yıldızları,hayalleri,ve uykulara sinen masalları… O kadar unuttu ki insan,en sonunda,en başında sahip olduğu şeyi de yitirdi.İnsanoğlu sevgiyi unuttu.
-
Okumaya Devam Et→: Kar Tanesi
“Le vent murmure des dieux oubliés,Dans l’ombre froide où la vie s’efface.” Şimdi, anlatmak istediklerim dilimde bir kar tanesi.Sözlerimden soğuk ve keskin notalar beliriyor.Oysa ben, ufak bir çocuktum daha, yatağımın başında.Günler geçiyor, durmak bilmeden büyüyorum.“Zaman,” diyorum, “Keşke dursa, öylesine kalsam…” Anlatmak istediklerim, duygularımdan ibaret bir sarkaçlı saat.On ikiye geldi mi,…
-
Okumaya Devam Et→: Adal@
Bir gün mahkemeye çıkmak zorunda kalırsam, savunmamı önce Twitter’a yazacağım. Zira internet, günümüzde adaletin mahkemelerden önce görüldüğü yer. “Halkın vicdanı” denen kavram artık trend topic listelerinde şekilleniyor. Haklıysan beğeni alıyorsun, haksızsan linç. İşte, modern çağın dijital adalet terazisi!Eskiden insanlar hakkını aramak için mahkemeye giderdi. Şimdi ise Google’a, Reddit’e, Ekşi Sözlük’e…