-
Okumaya Devam Et→: Serin Suların Çocuğu
Ben serin sularda yüzüyorum,üşüyerek, ama korkmayarak,tenime dolan sessizlikle dost olmuşum,karanlıkta bile parlayan yosunlara sarılarak. Sense kıyılarda koşuyorsun,ayaklarının altından köpükler kaçıyor,gülüşlerin havada uçuşuyor,hiçbir yere kök salmadan, hiçbir şeye dokunmadan. Ben derinlerin şarkısını duydum,gözlerimi kapayıp, kalbimle dinledim,acı, umut, yalnızlık ve sevinç…hepsi, suyun altında aynı anda nefes aldı benimle. Sense rüzgarı yakalıyorsun,hafifliğinle, hızınla,ve…
-
Okumaya Devam Et→: Tefekkür-i Firkat
Unutmak ne büyük nimetmiş meğerLakin nisyan her gönle nasip olmaz imişBen, hâfızasıyle mağrur bir serâpınÂvâzına tutulmuş bir mücrim gibi beklemekteyim. Mâziyle meşgul aklım,Bir mürûr-i hayâlinle tenâsül ediyor gecelereVe her gece, içimde bir hicrân-ı devrânGönlümde bin pare inkisâr… Sen bilmezsin,Ben kelimeleri kalbime giydiririmSükûtla seyrederim zeval bulmuş âlemimiZîrâ her hatıran, bir nefhâ-yı…
-
Okumaya Devam Et→: 23 Nisan
Elbette de çocukken daha özgürdük;düşünmekte, yaratmakta, oynamakta… Çünkü o zamanlar sonucu değil, sadece oyunu bilirdik. Bizi mutlu eden şey, bir şeyi ortaya koymaktı. Her şeyden önce, içimizden geldiği gibi yaşardık. Zamanla değişti bu. Bir çerçeve çizdik önce, sonra o çerçevenin içine sıkıştık. Başkalarının ne düşündüğünü düşündük;toplumun, çevrenin, kuralların ne dediğini……
-
Okumaya Devam Et→: Büyümüş Çocuklar
Büyümüş çocuklardık biz Portuga. Öğrenmeye hayattan başlamıştık. Oyunlar yerine gerçeklerle vakit geçirmiş, düştüğümüz vakit ağlamak yerine kalkmaya çalışmıştık. Ellerimiz çamurdan değil de pislikleri toparlamaktan kirlenmişti. İlk yaşlarımızı ilgi için değil acıdan akıtmıştık. Gezip, tozup, dağıtacağımız yaşta oturmuş dünyanın tüm yükünü sırtlamıştık. Dimdik yürümemiz gereken yerden kamburumuzla geçmiştik. Bileklerimizi kanatmış, boğazımıza…
-
Okumaya Devam Et→: Sevgili Portuga’ya
Bilmem seni nerede bulacağım.Belki bir rüzgarın esintisinde,Belki bir çocuğun gözlerinde,Belki de hiç var olmamış bir masalın içinde…Ama işte sana yazıyorum,İçim kan ağlarken, yüreğim dağlanırken,Bir ses, bir dokunuş ararken bu sessizliğin içinde.Gözyaşı deryasında boğulup durur yüreğim,Sanrıların içinde yönümü bulmaktan acizim.Ne bir limanım var dinlenecek,Ne de bir kurtaranım var beni bu dertten…
-
Okumaya Devam Et→: Nazım Gibi
Prangalar eskittim hayallerime giden yolda,Sizinki yasaysa benimkide isyan!Çünkü ben gördüm zincirlerin pasını.Ve duydum, kör kuyularda yankılanan ahüzarları. Ben sabahı beklemedim, geceyi dürttüm,Karanlıkla dost oldum, yıldızları sürdüm.Bir lokma ekmeğe satmadım düşlerimi,Terle suladım, gözyaşıyla büyüttüm. Kiminize göre suç, kiminize delilik belkiAma ben, yüreğimin hizasında yürüdüm.Kurşun gibi değil, kelime gibi ağırdımBir mısrada vatan…
-
Okumaya Devam Et→: YÜCE KATLARIN MUKTEDİRLERİNE
Bilin ki bu satırları kaleme alan kişi, merdivenin en alt basamağında, artık pas tutmuş bir vicdanla, soğumuş duvarlara yaslanmadan yazmaktadır. Bu mektup ne bir şikâyet dilekçesidir, ne de merhamet niyazı. Bu bir aynadır. Yüzünüze tutmasanız da, yansıması teninize düşecektir.Her sabahınız kahkahalarla mı açılıyor, bilmiyorum. Ama bizim sabahlarımızda kahkaha değil, “susma”…
-
Okumaya Devam Et→: Varoluşun İsyanı
İnsanlığın varoluşla mücadelesi yüzyıllardır devam eder. Bunun en güzel örneklerinden biri, MÖ 5. yüzyıla tarihlenen, Aiskhylos tarafından yazılan Zincire Vurulmuş Prometheus tragedyasıdır. Bu tragedyada, Yunan mitolojisinin asi karakteri Prometheus, tanrılardan ateşi çalarak insanlığa bir armağan sunar. Burada ateş, bilgi ve bilmekten gelen özgürleşmeyle ilgili bir metafor olarak kullanılır. Peki, insanlar…
-
Okumaya Devam Et→: Kör Baykuş Kitap Yorumu
“ O anda gerçekten üstün olduğumu hissettim. Ayaktakımının üstündeydim, olağanüstü dünyanın üstündeydim ve hatta insan şehvetinin ürünü olan tanrıları aştığımı hissettim. Bir tanrıdan bile daha büyük bir tanrı olmuştum çünkü içimde sonsuz ve ölümsüz bir değişim hissediyordum.” Burada yazar, tanrıları insan şehvetinin bir ürünü olarak sunmaktan çekinmiyor. Hem ironik hem…
-
Okumaya Devam Et→: Yoruldum
Yoruldum…Koşmaktan, ya da çalışmaktan değil,Nefes almaktan yoruldum!Aynaya baktığımda anladım,Aslında her gülenin, mutlu olmadığını.Kahkahaların ardındaki Ürkek üzüntüyü,Yorgundum aslında!Gözlerim doluydu, dokunsalar ağlardım.Anlarlar sanıp,Kimsenin bir şey demediği, o saatte anladım.Kötüyüm demedim, ne olduğunu sorarlarda,YORGUNUM! diyemem diye konuşamadım.Elimi kaldıracak halim yoktu.Bir dal sigarayı yakmak için,Çakmağa uzandığımda anladım.Sessizdim, bitiktim, tükenmiştimO duman, gözlerimi yaktığında anladım.Hissizdim aslında,…
