• Ya hep ya hiç

    “İnsanın sevilebilmesi için kendisi gibi olmaması gerekiyormuş..”Bunu anladığım zaman biraz geç kalmıştım, insan bazen bazı şeylere geç kalabiliyor-muş..Yaşayarak insan..öğreniyor..Yetişemiyorum şimdi birçok şeye, yetişemediğim bu hayata geç kalıyorum. Hakikatten ne zaman böyle hisseder insan? Heyecanla yürüdüğüm o yolların sonu yokken bir sona geldiğimi hissediyorum şimdilerde..Kendimi bunca vakit bir şeylerin güzel olacağına,…

    Okumaya Devam Et→: Ya hep ya hiç
  • Kimsesiz Duvar

    Duvarlardaki çıkıntılı izler gibiyim geçmişi anımsatan.Bazen gecenin hüznüne sığınılan..Acıya ve gözyaşlarına şahit bir duvar köşesiyim..Acının ve gözyaşının ta kendisiyim bazı geceler..Sığınabileceğim bir tek duvarlarım var benim,Korktuğum vakitler güvende hissedebileceğim,ağladığımda bana destek olabilen, mutluluğumu sakındığım duvarlarım..Hüznüme sığınak olan duvarlarımŞimdilerde tek tek yıkıldığını hissediyorum,Anladım ki bana verilen tuğlalarla duvar inşa etmişim kendime,…

    Okumaya Devam Et→: Kimsesiz Duvar
  • Keşkeler Dehlizi

    Kabul ediyorum.. hatalarım oldu, yanlışlarım oldu, pişmanlıklarım ve keşkelerim..yenilgilerimde oldu, galibiyetlerimde.. ama şimdi geriye dönüp baktığımda hiçbirinden eser kalmadığını görüyorum. Bu hayatın bize sunmuş olduğu kaçıncı evre emin değilim…emin olduğum şeylerin sayısı da gün geçtikçe azalıyor, şimdi bu satırları yazarken bile ellerim kararsızlıkla dolaşıyor harflerin üzerinde. Bir cümle bitiyor diğerine…

    Okumaya Devam Et→: Keşkeler Dehlizi
  • TO DO OR NOT TO DO

    Aslına bakarsanız yazacak pek bir şeyim yok şu sıralar. İkilemeler arasında gidip geliyor düşüncelerim, bir şeyi yapmak ile yapmamak arasında çok ince olan o ipi duymuşsunuzdur. O ipi fazlasıyla sarsak adımlarla geçiyorum.. soruların birçoğu kendime bu sefer, istiyor muyum yoksa istemiyor mu? yapmak yapmamaktan daha mı iyi? bahaneler ardına sığınarak…

    Okumaya Devam Et→: TO DO OR NOT TO DO
  • Kekre

    Mutluluk nedir? Bana soracak olursanız şayet, bunu anlatacak birkaç kelimem bile yok.Ah hayır! Cümleme yanlış soruyla başladım.Mutlu olmak nedir? Bana soracak olursanız şayet, bunu hiç bilemedim. Belki kıymetini, belki varlığını, belki hissini.. ama gel gelelim keder.. hüzün ve acı. Onlar adına yazacak çok şeyim var.Ama neresinden başlarsam başlayayım hep eksik…

    Okumaya Devam Et→: Kekre
  • İnkisar: Dağılma Hâli

    Ben hiç böyle hissetmemiştim.. çok aşağıdan bi’ yerden düşmüş gibiyim, kalp kırıklıklarım batar oldu göğüs kafesime.. çok aşağıdan bi’ yerden düştüm. Bunlar en beklemediklerimdi.. kendi yaramı kendim kanatır oldum. Üstelik buna ben bile hayret ettim. şimdi yine o aşina olduğum yerdeyim çok aşağıdan düştüğüm o yer.. sorma bana “ne oldu?”…

    Okumaya Devam Et→: İnkisar: Dağılma Hâli
  • Hayat bazen acıtır..bizden aldığı çok şey vardır hayatın..bize getirdiği kadar götürdükleri de. Şimdi oturmuş evimde, köhne bir yalnızlıkla bu satırları yazıyorsam şayet, hayat benden birçok şeyi almış vaziyettedir..hayatım beni benden almış bir vaziyette..Bazen bir şeyler olur, toparlayamazsın. İpin ucu kaçar senden, bir tarafı düzeltirsin diğer taraf hepten bozulur. Ama zaten…

    Okumaya Devam Et→: GÜZEŞTE : Zaman Bakımından Geçmiş
  • İlk beyitte “kaffâ” kelimesi ile anlatılmak istenen aslında sevgiliden aşırı etkilenilmesi ve ona karşı sarf edilmiş hiçbir kötü söze dayanamama durumudur. Yani mevzubahis aşkın gözleri kör ettiğinden bahsedilir. İlk beyitte “mukaffâ” kelimesi, Divan edebiyatında gazel türünde sıkça görülen beyiti aa şeklinde, dizeler arası kafiyeleme düzenidir. Pektabi burada da bu kafiye…

    Okumaya Devam Et→: Kıvırfıl Şiirinin İmge Analizi
  • Kayıtsız kaldım hayatın çakıl taşlı yollarında.İçimde, bulanık çamurlu sudan bir tiksinti…Nefes almaya çıktığım balkonlar çokça korkunç.Şimdi benzin kokuyor sokaklar, ondandır midem bulanık.Mürekkebim yok diye, cam kırıkları karışmış kanıma.Elimde bir divit kalem öleceğim günü yazar yalnızcaKorkarım kalabalık yalnızlıktan, yaklaşmam uzanan ellere,Sahte patlamaların esiri olmuş, içimdeki çocukluk umuduUfak bir bomba fitili, içimde…

    Okumaya Devam Et→: Ufak Bir Sevgi Kırıntısı

Biz Muamma,

Sanatın sınırsız dünyasında özgürce dolaşan, ifade biçimlerine kalıplar koymayan, düşünen ve üreten bir topluluğuz. Muamma, sanatın her dalına dokunarak yeni bakış açıları sunmayı, bağımsız ve özgün içerikler üretmeyi amaçlayan bir oluşumdur.

Bizim için sanat, sadece estetik bir olgu değil, aynı zamanda düşünceyi besleyen, sorgulatan ve dönüştüren bir güçtür. İşte bu yüzden, kendimizi tek bir tanımın içine hapsetmiyor, sanatın içinde özgürce var oluyoruz.

Bize Ulaşın!